Mevzimiz, mevzumuzu belirler.. Hayatın olağan veya sıradışı, ne suretle olursa olsun meydana gelen hadiselerine hangi pencereden baktığımız gayet önemlidir..
Bu bağlamda evvela kendimizi tanımlamamız, sonra içinde bulunduğumuz çağı doğru tamımlamamız gerekir..
Kendimizi tanıyıp, tanımlayıp bir kimlik inşası yoluna girmezsek, içinde bulunduğumuz çağın bizi tanımlası, bir potaya koyup, kendi hususiyetlerine göre bir posa çıkarması kaçınılmaz olur..
Sekulerizmin bütün dünyayı sarıp sarmaladığı bir asırda, sözümona şeriat ile idare olunan ülkeler bile bu sistemden ciddi manada payına düşeni almışken, Türkiye gibi laik bir rejimin bu durumundan ne derece etkilendiğini varın siz düşünün..
Tam bu noktada Bediuzzaman hazretlerinin ifade ettiği "bütün mevcudâttan sorulan, bütün ukûlü (akılları) hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş suâl-i azîm olan "Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?" suâllerine muknî, makbul cevaplar aramak gerekir..
Aklı gözüne inmiş bir dünya, zahirperest bakışlar, ve alabildiğine materyalist bir çağ..
İnsan ise ruhlar aleminden dünyaya; Allaha iman edip, rızasına uygun bir hayat yaşamaya gayret etmek ile vazifelendirildi. Sonrasında hesap vermek üzere tekrar Rabbimizin huzuruna varacağız..
Biz herşeyden evvel, müslümanız..! Asır başkalaştı, insanlar değişti diye değişmeye başkalaşmaya tevessül edemeyiz..
Mevzimiz İslam kalelerinden bir kale olursa, mevzulara bakışımız da müslümanca olacaktır..
Cumhurbaşkanımızın önümüze koyduğu güncelleme mevzusu, her ne kadar kendisinin sonrasında yaptığı açıklamalarla da anlaşılacağı üzere niyeti reform değil tecdid manasını taşımaktadir.. Bundan evvelki ifadelerinden tepkilerinden de anlıyoruz ki islami meselelere tarihselcilcilerin oryantalistlerin bakışı ile değil, saf bir ehl-i sünnet itikadı ile bakıyor öyle değerlediriyor.
Fakat tüm hüsn-ü zannımıza rağmen, ortada düşünülmeden ölçüp biçilmeden mevzunun hassasiyetine muvafık terimler seçilmeden hazırlanmış bir konuşma vardı. Burda danışmanların beceriksizliği, hatta art niyetliliği de sorgulanabilir.. Durumdan vazife çıkaran çeşit çeşit tipler hepsi kendince yorumlaya kalktı bu konuşmayı. Ki kullanılan ifadeler nereye çeksen oraya gelecek cinsten.
Bu konuşma ile zaten zemini daha önceden oluşturulmuş, planlanmış bir saldırının startı verilmiş oldu.. Şaşırmamıza sebep olan klasik, ulusalcı, 28 şubat zihniyetlilerin kullandıkları jargonlar değil, bizzat aynı mahallede ikamet ettiğimiz birilerinin bu saldırıların içinde bulunuşu..
Gayrı dini izimlerin sarıp sarmaladığı bizim mahallenin sakinleri de bu süreçte verdikleri tepkiler ile ne denli fikri bir erozyona bulanmış olduklarını göstermiş oldular..
Bakın işte, Erdoğan da böyle düşünüyor diyenlerin, hemen sonrası gün Erdoğan'ın hatasını düzeltme maksadı ile içinde birtek "özür dilerim yanlış konuştum" cümlesinin eksik olduğu konuşmasından sonra Erdoğan'ı nasıl da putlaştırdıklarını izhar etmeleriyle ortada dımdızlak kaldılar..
Elbette ki Erdoğan yıpratılmamalı, elbette ki diyanet dahi yıpratılmamalı. Fakat bunun yanında ümmeti, alimlerinden uzaklaştırıp onlara istedikleri gibi istikamet vermek için pusuda bekleyen din düşmanlarına da fırsat verilmemeli, ümmetin alimleri yanlız bırakılmamalıdır..
Değil fikri mevzularda öncülük edenleri, istikamet üzere olan en vasat bir ferdi dahi böylesi krizlere feda edilmeyecek kadar kıymetlidir, baş tacıdır.
Başta dediğimiz gibi mevzimiz mevzumuzdur.. Asr-i saadet mescidlerinden bir mescidi mevzi kılıp "yanlış yaparsam ne yaparsınız" diyen İslam halifesine "seni eğri kılıçlarımızın ucu ile düzeltiriz" diyen sahabe kimliğine bürünmek duası ile..
Yorum yazarak Kocaeli Fikir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Fikir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Fikir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Fikir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Fikir Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Fikir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Fikir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Fikir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Yorumcu - Hayata sadece Kırmızı Kitap :)) perspektifi ile bakabildiğiniz kullandığınız terminoloji ve jargondan anlaşılıyor.. Siyaset genel geçerdir hocam :)) sizin mahalleden ibaret değil.. Bi köşe yazarı olarak okumanızı tavsiye ediyorum.. Ve aleykümselam..
Yazılan yorumlardan Kocaeli Fikir Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Fikir Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Fikir Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.