DUVAR

Düşünün ki geçmekten korktuğunuz Bir sokakta dünyanın en güzel bahçesinin sahibi olmakla övünür müydünüz? Hele de sokağın bu hale gelmesinde en büyük pay sahibi sizseniz?

 Geçtiğimiz hafta gelecek nesil AB diplomatlarını yetiştirmek için oluşturulan Diplomasi Akademisinin açılışında Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell,

 "Avrupa bir bahçedir. Biz bir bahçe kurduk. Her şey işliyor. İnsanlığın inşa edebileceği, siyasi özgürlük, ekonomik refah ve sosyal uyumun en iyi birleşimidir. Dünyanın geri kalanı ise tam olarak bir bahçe değil. Dünyanın geri kalanının çoğu bir ormandır ve orman bahçeyi istila edebilir. Bahçıvanlar onunla ilgilenmeli ancak duvarlar örerek bahçeyi koruyamazlar. Güzel, küçük bir bahçenin duvarlarla çevrilmesi, ormanın içeri doğru yayılmasını önlemek için çözüm olmayacak. Çünkü ormanın güçlü bir büyüme kapasitesi vardır ve duvar asla bahçeyi korumak için yeterince yüksek olmayacaktır. Bahçıvanlar ormana gitmek zorunda. Yani Avrupalılar dünyanın geri kalanıyla çok daha fazla meşgul olmak zorundalar. Aksi takdirde, dünyanın geri kalanı bizi farklı yol ve araçlarla istila edecek. Evet, bu benim en önemli mesajım: dünyanın geri kalanıyla çok daha fazla meşgul olmalıyız."

 Neresinden tutsanız elde kalan bu söylemi Sayın Borrell’in kendisini dünyadan üstün gören bahçe benzetmesine mi? Dünyanın geri kalanını orman saymasına mı, sokağı yıkmak pahasına kurduğu bahçesinin maliyetinin hala farkında olmamasına mı takılsak bilemedim.

Oysa fark edilmesi gereken şu ki kimse artık kendi bahçelerini koca duvarlar arkasında güvende tutması çok da olası değil, zira hedef bu da olmamalı. Hele de komşunun bahçesini yıkıp da ben kendi bahçemde mutlu kalayım demek hiç mümkün değil.  

Hedef herkesin kendinden olmayanı da kendini istila etmek isteyen bir orman değil de kendi güzelliği içerisinde bir bahçe olarak görmesi, dahası kendi bahçesini kurmasına, geliştirmesine katkıda bulunması.

Komşunun bahçesinden çalarak kendi bahçenizi kuramazsınız, Komşunun bahçesini yıkarak kurduğunuz bahçenizde ilelebet güvende kalamazsınız.

Bir sokağa benzettiğimiz bu dünya artık çok küçük, Akdeniz de ölen mülteciden Nepal de açlıktan ölen yerliden, Afrika’da susuzluktan ölen bir siyahiden, Suriye’de bombalardan ölen bir bebekten azade koca duvarlar ardında mutlu ve huzurlu yaşamanız artık pek de olası değil beyefendi. Herkesin kendi ülkesinde, öz kaynaklarını kendi refahları için kullanmalarına, mutlu ve huzurlu yaşamalarına katkıda bulunmak, müsaade etmek zorundasınız, Vesselam.